İTALYA’NIN 2000 YAŞINDAKİ MİMARİ SEMBOLÜ: KOLEZYUM
İtalya’nın Roma şehrinde yer alan Kolezyum, yaklaşık 2000 yaşında fakat ilk dönemlerini saymaz isek, bugünkü önemine son asırda kavuşmuş. Çünkü ancak 1900’lerde yapılan kazılarla yapının sistematiği ortaya çıkarılmış ve zamanla turizme kazandırılmış. İçinde yaşananlar hakkında film senaryoları bile yazılan Kolezyum’u biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Burası 55 bin seyirci kapasiteli bir arena, yani 2000 yıl kadar önce öyleymiş. O dönem insanlar, tiyatro oyunları, çeşitli tören gösterileri ve gladyatör dövüşlerini seyretmek için arena tribünlerini doldururmuş. Rivayet o ki dövüşler MS 5. yüzyılda yasaklanınca arenanın popülerliği bir hayli azalmış.
Yapımına, MS 72 yıllarında Flavius Hanedanlığı’nın krallarından Vespasian tarafından başlanan, fakat ömrü vefa etmediği için MS 80 yılında oğlu Titus tarafından tamamlanan arenanın orijinal adı ise Flavium Amfitiyatrosu olarak geçmekte.
Kolezyum’un (İtalyanca: Colosseo) adını ise arenanın yakınında bulunan İmparator Neron’un 30 metre yüksekliğindeki “Colossus” isimli heykelinden aldığı ifade ediliyor. Buna göre, “Colossus yakınındaki arena” olarak tarif edilen amfitiyatro zamanla Kolezyum ismini almış.
Elips şeklindeki Kolezyum’un çevre uzunluğu 527 metredir. Toplam 4 katlı olan yapının dış duvar yüksekliğinin ise ortalama 50 metre olduğu belirtiliyor. 24.000 m2’lik alanı kapsayan yapı, her katta 80, toplamda 240 kemere sahiptir. Dolayısıyla 80 farklı girişi bulunmaktadır.
100.000 m3’ten fazla traverten taşının 300 ton demir kıskaçla bir arada tutulduğu Kolezyum’da sütunlar önemli bir yere sahiptir. Fakat kat kat değişen dor, iyon ve korint sütunlar taşıyıcı olmaktan çok dekoratif amaçlı kullanılmıştır.
Kolezyum’un en popüler olduğu dönemlerde her katı farklı statülerdeki kişilere ayrılır, o katlara da fiyatına göre belirlenmiş numaralı biletlerle girilirmiş. Oturma düzeni bulunmayan çatı katı ise kölelere izin verilen izleme alanıymış. 360 derecelik en güzel manzaranın da burası olduğu söylenmekte.
Kolezyum yüzyıllarca âtıl kalmış, 16. ve 17. yüzyıllarda fabrikaya dönüştürülmesi ya da boğa güreşleri için kullanılması bile düşünülmüştür. Hatta taşlarının bir kısmı sökülüp başka inşaatlarda kullanılmıştır. Günümüzde ise İtalya’nın en çok turist ağırlayan yapılarının başında gelmektedir.
4,886 okunma